- Montclair, New Jersey’de Etiyopya Mutfagini Denedik!
- Bloomfield Avenue Montclair, NJ
Yeniden Herkese Merhaba,
Geçtiğimiz Cumartesi New Jersey eyaletinin Montclair şehrindeydik. Manhattan’a ortalama yarım saat uzaklıktaki bu küçük şehirde bir çok ülkenin mutfağından örnekler görmek mümkün.
Genelde Fransızların çoğunlukta olduğu sessiz sakin bir şehir Montclair. Ece ile her Cumartesi French Institute Alliance Française‘nin (FIAF) bu şehirde başlattığı Fransızca kurslarına gidip gelirken, buradaki lokal restoran ve kafelere de uğrama imkanımız oluyor.
Church Street adında çok şirin ve lokal dükkanların bulunduğu ufak bir sokağı var buranın. Maalesef New Jersey’de bu tip yerlere rastlamak pek mümkün olmuyor. Yanii arkadaşlarınızla hava güzel olduğunda çıkıp dolaşabiliceğiniz, herhangi bir kafenin önünde dışarıdaki sandalyelerde masalarda oturup 3-5 muhabbet edebiliceğiniz, sakin ve yürümesi zevkli sokaklar maalesef yok. Olsa bile Amerikan esnaf kültüründe “Havalar guzel oldu şöyle dışarıya masayı sandalyeyi atalım insanlar otursun.” tarzı bir düşünce veya bir alışkanlık yok. Buraya eğer giderseniz Chruch Street’e uğramamanız zaten mümkün değil.
Sokağın hemen girişinde sizlere tavsiye edebiliceğimiz çok güzel bir fransız cafesi var ve adı Petit Paris. Harika macaronları var aklınızda olsun. Ayrıca ekmekleri taze taze çıtır çıtır, çörekleri ve diğer tatlıları çok lezzetli gözüküyorlar fakat daha deneme fırsatımız olmadı.
Şehrin ara sokaklarında da değişik murallere rastlamak da mümkün. Kısa yürüyüşümüz sırasında rastladıklarımızdan biri de bu aşağıdaki horozdu.
Montclair’de gezinirken açlık bir anda vurdu ve kendimizi aniden Etiyopya restoranında bulduk. Restoranın adı Mesob. Önünden geçerken hadi değişiklik olsun burda yiyelim dedik. Zaten metnini uzun süredir duyuyorduk, isabet oldu.
İçeri girdiğinizde sizi çok güzel ve yoğun bir baharat kokusu karşılıyor. Dükkan sahipleri Etiyopyalı ve çok iyi insanlar. Bize menüdeki yemekleri teker teker açıkladılar sağolsunlar. Biz meat sampler denemek istedik yanii bir çok etin bir arada bulunduğu hepsinden tadımlık bir sipariş verdik.
Yemekler harika. Mutfaklarının Arap kültüründen etkilendiğini düşünüyoruz coğrafi konumlari itibari ile. Çatal bıçak yok, yemekler Injera adlı krep tarzı bir ekmeğin üstünde geliyor. Siz de bu ekmeği kullanarak daha doğrusu güzelim yemeklere banarak bir güzel yuvarlıyorsunuz miğdenize. Garson size soruyor baharat seviyesi ne olsun diye. Az acılı mı yoksa orta mı yoksa çok acılı mı? Biz çok acılısını seçtik ve pişman da olmadık.
Yukarıdaki fotoğraftan da görüldüğü gibi yemekler leziz. Kuzu, dana ve tavuk etinden yapılan baharatlı karışımlar cok lezzetli. Ekmegi banmaktan utanmayıın herkes böyle yiyiyor burda. Zaten çatalla bıçakla yenilicek bir yemek değil.
Ayrıca geleneksel içeceklerinden biri olan Kerkede‘yi tatmayı da ihmal etmedik. Bunun tadı biraz ekşiydi ama baharatlı yemekler ile ağız tadınızı dengeleyici bir özelliğe sahip. Buzla içiliyor. Bildiğiniz bitkisel çay daha doğrusu kuşburnu çayının azcik daha ekşisini düşünün.
Yemek sonunda da ikram ettikleri Türk kahvesine benzer sertlikte fakat çok da leziz olmayan kahveleri var. Yemek sonu kahve iyi gider diyenlerdenseniz deneyebilirsiniz bu kahveyi.
Biz Mesob’u daha doğrusu Etiyopya mutfağını çok sevdik. Sizin de seviceğinizi düşündük ve Mesob’un menüsünü sizlerle paylaşmayı uygun gördük. Şimdiden afiyet olsun.
Bir başka yazıda görüşmek üzere..